UÇAN HAYALLER
Hiçbir beklentim yok ama kocaman hayal kırıklıklarım var. Parçaları umut kesen. Bir şey vaat etmeyen. Beklentileri dünde kalan. Şimdi yok. Yarın defterin arasındaki papatya...
İsmini hatırlamıyorum, gerek de olduğunu düşünmüyorum, biri söylemiş ben not almışım. Şöyle diyor: "Ayaklarımızın altında bir zemin yok artık. Bir çatımız da. Gelecek yok. Geçmişin izleri ise çoktan silinmeye başladı. Merhamet bize sonsuz boşlukta ev olacak tek şey." Benim ayarsız merhametlerim... Kendime zırnık koklatmağım şefkatim... Başkasına gerek var mı? Vebalimi almışım sırtıma. Kendi ahlarım ne getirir başıma? Henüz verecek bir cevabım yok bunlara.
Uçan balonları kaçırmadık. Bilerek isteyerek yavaş yavaş elimizden kayıvermesini izledik. Nedenini sormanın, açıklamanın kimseye faydası yok. Kimine göre öyle olması gerekiyordu. Kimine göre doğru olan buydu kesinlikle. Kimine göre ise hiç istemeyerek...
Olması gereken oldu, gökyüzünde, tüm söylenmemiş güzel sözlerin içinde kayboldu gitti. Evet, söylenmemiş sözler... Hepsinin gökyüzünde olduğunu düşünüyorum. Doğmamış çocukların, açmamış papatyaların daha görülmemiş renklerin, sessiz kahkahaların, mavi olan her şeyin gökyüzünde olduğunu biliyorum. Yoksa neden gökyüzüne bakınca huzur buluruz? Derin derin nefes alırken kolları kocaman açıp bütün maviliği neden kucaklamak isteriz? İnsan sevdiklerini almak ister taa içine. Ben insana iyi gelen her şeyin gökyüzünde olduğuna yemin edebilirim. Gece şahit. Sen biliyor musun? O parlayan yıldızlar sadece yıldız değil hepsi biraz önce saydığım gökyüzünde saklanan güzellikler...
Hayallerim gökyüzünde parlayan yıldızlar. Hayallerim gökyüzünde bulutların arasına saklanan sonsuz mavilik. Hayallerim emanet... Hayallerim geçmişe sığınmış gelecekten korkan bir perişan... Gökyüzüne bu gece içini hava ile değil dua ile doldurduğum uçan balonları bilerek, isteyerek öyle yavaş yavaş değil birden bırakıyorum:
Sevdiklerimiz hiç ölmemiş
Kuşlar hiç göç etmemiş
Anneler hiç ağlamamış
Beyaz bayrak hep göndere çekilmiş
Hiç kalp kırılmamış
Renkler solmamış
Kötü söz söylenmemiş
En sevdiğin o an hiç bitmemiş
Yaşlar hep mutluluktan akmış
Bazı kelimelerin anlamını hiç öğrenmemiş
Her ne özleniyorsa
Ona;
Hep vuslat hep vuslat hep vuslat...