Terk-i The Yar
TERK-İ THE YAR Yatağıma u z a n d ı m ve toprak attım
üzerime
Ovaladım ellerimi saklanan cini çıkartmak için
Adımı sildim, adımı lağvettim adımı unuttum
Yıktım ortasına dikildiğim meydanları
Yıktım şehirleri yeni baştan yonttum
Kendimi kanatmak uğruna değdirdim bıçağı
Bi’çağı kapatmak umuduna değdim ben de
Güneşli diyar hasretine kanmış yaralarım benim
Tütünler ve ayçiçekleri tıkılmış yaralarım hem de
Tüket beni ey büyük öğütücü
Adımı sil, beni eskit, antik bir resme benzet
Duvarında ey büyük öğütücü ceylan kafası/aslan yelesi/ben
-den geriye birkaç tutam umut çokça kokuşmuş et
“You’r nobody now n you weren’t either back then”
Benimle konuşma derimi yüz beni talan et
Beni mimle, konuşma devrimi, üz beni lanet
Ne de olsa üz günlük dünya dünyarınbugün
Gördüm ey büyük öğütücü ellerin ölümü alkışlamıyor
Bildim, Yağmur celladı tüm güzelliklerin
Yaralarımızı kar
Y
A
M
I
Y
O
R