top of page
Yazı: Blog2 Post

Güzelleme

Bazı sokakların başında “Dikkat Martı Çıkabilir” yazar ya… Okursun gidemezsin. Anlarsın geçemezsin… Bir gamzeye bırakırsın tüm ruhunu. Kırık bir pervanenin ucuna takılmış gibi olursun. Pervane her dönüşünde kalbinde tak sesi çıkarır. Neden tak… Bilmem ki, elemin yansıması… Su şırıl şırıl, kuş cıvıl cıvıl, nehir gürül gürül, elem tak…

Derinden geliyor sözcükler. “Her şey neyse odur!” demenin kolaylığına bıraktım ben ezgilerimi. Bütün tesadüflerini pembe çorabının masumiyetine gizlemiş küçük bir kız çocuğunun hayallerine bir de. Bağlamında sevdik biz o güzeli. Sen ne diyorsun. “İşçisin sen işçi kal…” Kafalar da güzel… En istikrarlı anlardayız yani anlayacağın…


Ne denize sığdım ne dut ağacının altına serilen çarşafa. Bir dut yakalayamadım ya şu hayatta. Olsun. Olsun. Bağlamına âşık olduk biz o güzelin.


Yaşamak öyle tuhaf ki; akıl zorunlu olarak sorar o kadim soruları… “Ben kimim? Olanla olması gereken arasındaki çizgi nerde başlar? Nerde biter? Ölüm bir varoluş mudur yok oluş mudur? Aklımda deli sorulur. Yok ya! Normal sorular. Bütün insanlar sensizliğin pençesinde sormuşlar bu soruları. Toplumsal uzlaşmışlar, doğruluk ölçütleri sağlam anlayacağın. Rüyanda görürsün yağmurları, nehirlere düşlerinde karışırsın cancağzım…


Kim söylemiş ya! Son yokmuş… Var işte! Aşk varken son nasıl olmaz? Bütün dünya karşı dursun, sonum da var aşkım da… Kimden kaçarsın biliyor musun en çok? Kendinden, aynadan, kuyundan… Çok kalabalık bu şehir. İçinin kalabalığı yetmezmiş gibi bir de şehrinin kalabalığı, derdinin kalabalığı. Aradın mı kendini ki bulamadın. Nerdesin? Nerdeyim?


Dolunayın etkisi bunlar. İçindeki kurdu uyandıran. Huzursuzlandıran, özgürleştiren. Özgürlük huzursuzluktan geçer.


Bu kadar yalnız kalmayıp yalnızlığa güzellemenin anlamı neydi bilemedi martı. Sonu yalnızlık oldu…


Durdu… Yavaşladı… Belirsizleşti… Hiçleşti belki de… Bir elmanın iki yarısı yanılsamasına bıraktı zamanının kanatlarını. Ne geri verebildi yalnızlığını ne de alabildi bir tren garının emanetine gizlice koyduklarını…


Gördükleri sakinleştirdi kanat çırpışlarını, görmedikleri hızlandırdı soluğunu…


Aya güzelleme martınınki, kanatlarına, durmalarına, gidememelerine…


91 görüntüleme2 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör