top of page
Yazı: Blog2 Post

Bu Bir Distopya Değildir!

Bu yalnızca sıradan bir gündür.

...

09:00


Güneşin tenimle sevişmesine açtım gözlerimi

kollarımı okşuyor

gözlerimi kamaştırıyor

aleviyle beni yakıyordu.

Sahibesine boyun eğen bir köle gibi

kulak verdim alarmına.

Elli lira verdiğim kahveyi hazırlamaya koyuldum

hayatı yolunda olanlar böyle yaparmış

öyle duydum.

Kolombiya yolculuğumda

elbette ki okumadım gazete

hello, 2022 efendim!

Zaten tövbeliydim gündeme

hayata, varlığa, zihnime

tövbeliyim.

Sığındığım deniz kabuğunda gayet mesut

idim

ama pek uzun sürmez bu nahoş huzur

bilirim.


10:00


Çok uzun sürmedi

fil dişi kulemin esintisi

evde peynirin bittiğini fark edince

daldım ben de pasifiğe

meğerse ne çok ceset varmış burada

-kelimenin tam anlamıyla-

yalnızca bugün 10 kişi

serbest bırakmış ruhunu

göğüslerine açtıkları ince çizgiyle

saçılmışlar dünyanın her yerine

para mutluluğu satın alamaz derler

tartışılır

paranın tartışılamayacak yanı yaşamı satın aldığıdır.


12:00


Bıkkın

ümitsiz

öfkeli.


13:00


“Sevgili Azrail, kapıdan veya köşeden beni izliyorsan s*ktir git.”

tümcesini bir kağıda yazdım

evrene mesaj yani.


15:00


Herkes gibi benim de tutunacak bir dala ihtiyacım vardı

ne yapayım

anamın yolunu tuttum

çıplak ayakla toprakta yürüme arzusuyla.

Her adım attığımda arzum ateşlendi

38 derece, maazallah

çakımı evde unutmuşum

hay aksi!

39 derece, Allah korusun

-korna sesleri-

40 derece, Allah esirgesin

-tı tı tı, serzenişleri-

41 derece, artık Allah kahretsin

-hey yavrum, çağırışları-

ya katil olacağım ya da kurban.


15:35


Ben geldim

evladın

temelli dönmedim henüz

ama korkarım ki yakındır

dönersem şayet bu toy yaşımda

beni sarıp sarmala.

Dün gece bir kız kardeşim dönmüş sana

istememiş ama sen yine de kabul etmişsin

darmadağın vaziyetteymiş

canice katledilmiş

sen her bir parçasını öpmüşsün onun

keşke öpmeseydin.

Küçük bir çocuk gönderilmişti yanına

geçen hafta

hatırladın mı?

artık özgürce pense oynuyordur

oynuyor, değil mi?


22:00


Ezginin akışına bıraktım kendimi

buna ne kadar ezgi denebilirse tabii ki

yalnızca bir göz kırpmayla elde ettiğim birayı yudumlarken

kalan dakikalarımı sayıyordum içimden

ah bu erkekler

kontrol altına girmeler