Kabuk kabuk yaptı beni şu yaşamak denilen ince uzun hikâye.
Kabuk kabuk ve keskin
En yumuşak yerlerim günden güne yontularak
Adımlarım hızlandı git gide
Gide gide koşarak
Koştukça en dar en tenha yerlerinde, çıkmazların kıyısında durarak.
Yaşa
Yaşamak
Yaş yerlere bin defa basarak.
Maviydi gökyüzü yaşamağın göğü altında
Mavi, sahici.
Maviler yok artık, belki düş, belki serap belki
Yalan!
Yalandı aynada bana simsiyah kesilen çehre
Bir yalana kanmak.
Susadıkça gide gide hep aynı
Sulağa varmak.