top of page
Yazı: Blog2 Post

ŞUNU UNUTMAYIN Kİ BANA DA Bİ'ŞEYLER OLABİLİR


Bakınız bu bir dramdır. Çevresinin güçlü gördüğü insanın dramı.


Aslında insanlar neden ikiye ayrılsın ki. Ama ben bugün “Mağdur Ponçikler” ve “Güçlü Görünenler” olarak insanları ikiye ayıracağım, müsaadenizle.


Misal; toplumumuzda Ponçiklere kara haber verilemez. Söz konusu yedi kat el de olsa "aman o dayanamaz" diye her türlü hastalık, cenaze ve bilumum kötü haberler kendisinden saklanır. Ama sen Güçlü Görünen biriysen, en yakınının ölüsünü yıkatır bu toplum sana.


Sen ne yangınlar gördün, buna da dayanırsın evellallah!


Ponçik'e bir şey mi diyeceksin, eyvahlar olsun. Çünkü sırça bir köşktür onun kalbi. Kırılır. Ağlar. Ağlayıp etrafında Meksika dalgası yapan bir destek timi kurar ve bu destek timi tarafından mütemadiyen pışpışlanır.


Oysa senin sırtını sıvazlamak aklına gelmez kimsenin. Sen zaten üzülmezsin, takmazsın ya.


Çünkü napalım yani, bu kadar güçlü görünmeseydin sen de.


Gücünün bedelini, İzzet Altınmeşe'nin yanağındaki ben'den daha yalnız kalmakla ödemelisin.


Söz gelimi bir Ponçik’le ters düştüysen bilenir herkes sana. Kim bilir ne halt etmişsindir.

Poncik bir şey yaptıysa bile hiçbir şey yapmamıştır. Kesin düşünememiştir, aklı mı var sanki, bilse yapar mı hiç, kıyamam ben ona. Ama senin hata yapmak hakkın olabilir mi hiç, Haşa.


Her mimiğinin vardır kesin ödenmesi gereken bir bedeli. Ensene vurup lokmanı değil, canını söküp aldığını gözleriyle görse insanlar, inanmazlar.


Bakınız burası çokomelli. Mağdur görünenin gücü ve güçlü görünenin mağduriyeti diye bir gerçek var.


Oysa dizlerini döve döve dert yanan daha mağdur değildir susup konuşmayandan. Ulu orta yaralarını sıyırıp "baaak bak" diye göstererek ağlayanın acısı, daha fazla kırılmamak için alçı üstüne alçı kuşananınkinden fazla değildir.


Bakınız efenim doğaya. Tırnakları en sivri olan, en çetin yollara düçar olandır. Kırılmaktan korkan, kabuğuna sığınır, sürünenin sertleşir derisi de etrafındakilere içi değil sert derisi, kalın duvarları görünür olur.


Şunu unutmayın ki “taş kalpli” yalnızca bir deyimdir ve herkesin kalbi sizinki gibidir.


Sizinki can da, ötekininki patlıcan değildir efendim. Onunki de can. Sıkmayın.


Kırık döküğünü ortaya saçmıyor diye üzülmez sandıklarınızın da bir kalbi var.


Kırmayın.




39 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör